29/01/2024

Analoji nedir?

 


İki şey arasındaki benzerliklerden yola çıkılarak biri için ifade edilenin öteki için de geçerli olduğunu öne sürmek.

Kaynak: Bryan S. Turner & Chris Rojek (2019). Toplum ve Kültür: Kıtlık ve Dayanışma İlkeleri. (çev. Kadriye Göksel). Islık Yayınları.

27/01/2024

Akademik araştırmalarınız için kullanabileceğiniz kaynaklar

Ortaokulda, lisede, üniversitede ve sonrasında birçok ödev yaptık hepsine de kaynak olarak Vikipedi yazdık, sonra da hocalarımızdan pek çok laf işittik. Peki doğrusu neydi? Araştırma nereden yapılırdı? Yardımcı olabilecek bazı temel kaynakları derlemeye çalıştım.

YÖK Dersleri Platformu

Yazıda sizlere gösterebileceğim ilk kaynak resmi bir kurum olan YÖK tarafından faaliyete yakın bir zamanda faaliyete geçirildi. YÖK Dersleri Platformu olarak adlandırılan bu web sayfası, Anadolu Üniversitesi (AÖF) , Atatürk Üniversitesi (ATAÖF) ve İstanbul Üniversitesi (AUZEF) tarafından yürütülen açık öğretim programlarının ders kitaplarını içermekte. Böylece bu açık öğretim programlarının ders kitaplarına herhangi bir ücret ödemeden erişmek mümkün hale geldi. Dolayısıyla buranın hem akademik çalışmalar için hem de yeni bir şeyler öğrenme niyetinde olanlar için önemli bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.

YÖK Ulusal Tez Merkezi

Yine YÖK'e bağlı bir web sitesi olan YÖK Ulusal Tez Merkezi, ülkemizde bulunan üniversitelerde yazılmış olan yüksek lisans ve doktora tezlerinin toplandığı bir veritabanı. Özellikle her yüksek lisans ve doktora öğrencisinin kendi tez konu belirleme ve araştırma yapma süreçlerinde bakması gereken belki de ilk site olduğunu söylemek mümkün. Böylece öğrenciler daha önce çalışılmış araştırma sorularını tekraren çalışmaktan kaçınarak, kendileri için yeni fikirler de edinebilirler.

Buradaki ana arama motorunun yanı sıra detaylı arama butonu ile üniversite, enstitü, bölüm ve tarih gibi kriterlerle arama yaparak daha kolay bir şekilde arama gerçekleştirebilirsiniz. 
 

Open Access Theses and Dissertations - OATD

Hazır konu tezlere gelmişken bu siteye değinmeden olmaz. Kısa adıyla OATD, dünya genelinde açık erişim tezleri ücretsiz bir şekilde inceleyebileceğimiz bir web sitesi. Bir çalışma yaparken sadece Türkçe literatürle sınırlı kalmak mümkün değil, bu sebeple güncel literatürü takip edebilmek adına elbette İngilizce kaynaklara da göz atmamız gerekir. OATD bunu tezler açısından yapabileceğiniz uygun bir web sitesi.

Google AkademikScience Direct - JSTOR

Google Akademik, neredeyse her öğrenci ve araştırmacının bildiği, ücretsiz ve geniş tarama olanağına sahip bir arama motoru. Burada sizlere fayda sağlayabilecek şey, ilginizi çeken makaleyi alıntılayan, yani kendi makalesinde kullanan makaleleri de görebilmenizdir. Böylece araştırma sürecini derinleştirmek de kolaylaşmaktadır. Ayrıca ilgilendiğiniz makalenin yazarına da tıklayarak yazarın veya yazarların yayınlamış olduğu diğer makale ve bildirilerine de erişebilirsiniz. Science Direct ve JSTOR'un ise alandaki önemli ve geniş arşivli diğer akademik arama motorlarından olduğunu belirtebilirim.

Semantic Scholar - Academia - Researchgate

Bu üç web sayfası yine akademik makaleler için bir arama motoru işlevi yüklenmekle beraber, okuduğunuz makaleye benzer makaleler de önermektedirler. Özellikle Academia.edu ve Researchgate'in akademisyenlerin kendi araştırmalarını paylaşmaya ve birbirlerini takip edebilmelerine olanak sağlayarak akademi dünyasının sosyal medyası gibi işlev gördükleri de söylenebilir.

Oxford Bibliographies

Bilim dünyası kavramlarla dolu bir derya ve bu kavramlar her zaman gündelik hayatımızda kullandığıız anlamlarına gelmiyor. Durum böyle olunca en azından ilk araştırmalarımızda bizlere yol gösterebilecek, kavramları açıklayacak bir kaynağa ihtiyaç duyarız. Oxford Bibliographies bu ihtiyaca cevap verebilecek, alanda çalışan akademisyenler tarafından yüzlerce kavrama dair kısa bir girişin yazıldığı bir web sayfası.

Bu yazımız şimdilik bu kadar, bir sonrakinde görüşmek üzere, sevgiler..

22/02/2022

Realizm nedir?

Hali hazırda devam eden sözlük projesine ek olarak, vakit buldukça da sanat akımları ve önde gelen ressamlar hakkında öğrenmeye ve yazmaya çalışacağım. İlk olarak, merak ettiğim realizm kavramıyla başlıyorum.

Realizm, 1830'larda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Akımı meydana getiren sanatçılar, adından da kolaylıkla anlaşılabileceği gibi, real olanla, yani gerçek olanla ilgilenme eğilimindeydiler. 

O dönem hakim olan akademik sanat ve romantizm akımınım konularını tarihten ve mitolojiden alan eserler üretmesinin aksine, realist sanatçılar o günde yaşayan insanları resmetmeyi tercih ettiler. 

Sık sık günlük hayattan sahneleri ve çalışan köylüleri resmeden realist ressamlar, yoksulluğu izleyicilerin önüne serdi. Romantizmin ve akademik sanatın göstermeyi tercih etmediği yoksunluk halleri, şimdi tablolarda yerini buluyordu. Bu resimler dönemin akademileri tarafından provakatif ve çirkin olarak değerlendirilse de büyük ün elde ettiler. 

Realist ressamlar kimler?

 Gustave Courbet (1819 - 1877)
 Jean-François Millet (1814 - 1875)
 Rosa Bonheur (1822 - 1899)
 Honoré Daumier (1808 - 1879)
 Jules Breton (1827 - 1906)
 Édouard Manet (1832 - 1883)
 Thomas Eakins (1844 - 1916)
 Winslow Homer (1836 - 1910)

Realist resme örnekler:

👩🏻‍🌾Jean-François Millet (1814-1875): The Gleaners, 1857.
👩🏻‍🌾Jean-François Millet (1814-1875): Toplayıcılar, 1857.



🥔Jean-François Millet (1814-1875): The Potato Harvest, 1855.
🥔Jean-François Millet (1814-1875): Patates Hasadı, 1855.




👨🏻‍🌾Rosa Bonheur (1822-1899): Ploughing in Nevers, 1849.
👨🏻‍🌾Rosa Bonheur (1822-1899): Nevers'de Çiftçilik, 1849.



💞Jules Breton (1827-1906): Love Tokens, after 1855.   
💞Jules Breton (1827-1906): Aşk Simgeleri, 1855 sonrası.


Winslow Homer (1836-1910): Song of Lark, 1876.
Winslow Homer (1836-1910): Tarla Kuşunun Şarkısı, 1876.


*Yararlanılan kaynaklar: 
1. Susie Hodge, Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri (çev. Emre Gözgü), 2020, Domingo Yayınları
2. Resimler için: Wikimedia Commons

07/02/2022

Kapitalizm nedir?

kapitalizm tanımı
Fabian Blank / Unsplash 

Kapitalizm, metaların değerinin piyasa tarafından belirlenmesi, özel mülkiyetin yaygınlığı ve kar elde etme güdüsüyle yapılan özel teşebbüsler ile şekillenen ekonomik sistemdir.

Etimolojik olarak baktığımızda, kapitalizm kavramı ilk kez 19. yüzyılda, Fransız yazar Louis Blanc'in eserinde kullanılmıştır. Yine de bu yüzyılda bile kullanımı sık değildir. 

İlk tanıma ek olarak daha geniş bir tanım yapmak için başvurduğum Ekonomi Sosyolojisi Ansiklopedisinin, Alman ekonomist ve sosyolog Weber Sombart'tan yararlandığını gördüm. Sombart analizlerinde kapitalizmi üç yönüyle tanımlamıştır. Bunlardan bahsetmek gerekirse; 

1. Mental bir tutum yönüyle kapitalizm veya "kapitalizmin ruhu"; kazanma, rekabet ve rasyonellik içermektedir. Ekonomik faaliyetler insan yaşamıyla ilgili olmak yerine, mal birikimiyle ilgilidir. Kapitalist sistemde, kazanmanın sınırları psikolojik olarak her zaman zorlanmaktadır.

2. Organizasyon yönüyle kapitalizm; üretim araçlarının ve mülkün sahipleriyle yani işverenlerle, bu mülke sahip olmayan işçiler arasındaki ilişkiden meydana gelmektedir. 

3. Teknik yönüyle kapitalizm; her zaman yüksek verimliliği garanti etmektedir. Bu şekilde çalışanların ücretleri kısa sürede kazanılmakta, artan çalışma süresinde ise şirket karı için çalışılabilmektedir. 

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Öneri, eleştiri ve merak ettiklerinizi yorum olarak belirtebilirsiniz. 

*Yararlanılan kaynaklar: 
1. Andrew Heywood, Siyasetin Temel Kavramları (çev. Hayrettin Özler), 2015, Adres Yayınları
2. ed. Jens Beckert ve Milan Zafirovski, International Encyclopedia of Economic Sociology, 2006, Routledge. 

30/01/2022

Sekülerleşme nedir?

sekülerleşme nedir
Paul_Henri/Pixabay

 Sekülerleşme, dinsel inançların, dini pratik ve kurumların etkisinin azalma süreci olarak tanımlanır. Bu kavram özellikle modern sanayi toplumları için kullanılmaktadır. Bireyler gündelik hayatta kararlarını alırken giderek azalan oranda dini kurum ve öğretileri referans alırlar. Süreç dini tören, ayin ve ibadetlere katılım oranında düşüş olarak kendini gösterir. 

 Yararlanılan kaynak: Gordon Marshall, Sosyoloji Sözlüğü (çev. Osman Akınhay, Derya Kömürcü) Ankara, 1999

24/08/2021

Yazmak üzerine

nasıl yazı yazılır
Photo by Darius Bashar on Unsplash


Bir yazı nasıl yazılır?

Yazar içinde ya da zihninde olanı taşıyamaz hale geldiğinde, somut olarak görmek istediğinde ya da artık rahatlamak istediğinde yazmaya başlar. Ama yazmaya karar vermek bu değildir. Yazma kararı çok önce alınmıştır ama başlamayla arasında uzun süre bulunur. 

Masaya oturduğunda, ve tabii ki öncesinde, yazarda bir başlangıç noktası ve içeriğe dair biraz fikir bulunur. Daha sonrası kağıdı gören gözler, bazen yazılanı sessizce tekrar eden yarı açık ağız, bunların bulunduğu başa bağlı olan, kağıda biraz eğilmiş bir omuz. Devamında gelen kol ve bağlı olduğu el ve eldeki parmakların tuttuğu bir kalem. Bunların kağıda aktardığı harfler, kelimeler, noktalamalar, karalamalar, cümleler, yazım hataları. Büyülenmişçesine yarı bilinç halinde bir yazım. Bütün bu parçalardan oluşan fikirler, paragraflar, ana temalar.

Peki son olarak ortaya çıkan, başta yazarın bedenindekiyle aynı mı? Hiç şüphesiz daha farklı. Artık kendine ait bir bütünlüğe sahip hale geldi, öyle ki yazar onu okuduğunda artık kendi bedenindekileri değil, kağıttaki bedeni düzeltmeye çalışır, kağıt onu ele geçirir, yön gösterir. Yazı yazardan kuşkusuz farklı ve ileridedir. Yazar artık taşıyamaz hale geldiği içini boşaltmış, rahatlamıştır, ta ki bir sonraki yazıya kadar.


*Düzeltmeleri için Zümrama teşekkür ederim.

28/06/2021

Dikkatimi çeken ne var? 28 Haziran 2021


gazete okuyan çocuk
Küçük, tatlı bir çocuk fotoğrafı. Telif hakkının kime ait olduğunu bulamadım.

 Muhtemelen çocukluktan beri haberleri takip etmeyi seven biri oldum. İlkokulda Kanal 7'nin akşam haber bültenini severek izlediğimi hatırlıyorum. Ortaokulda hafta sonları aldığım Sabah gazetesinin bütün köşe yazılarını da okurdum. Bunu neden bu kadar sevdiğimi bilmesem de, oldukça hoşuma gittiğini söyleyebilirim. 

 Peki bir haberi veya köşe yazısını okuduğumuzda olan şey nedir? Onu unutmak. 

 Eğer bir haber ilgimizi çektiyse, ilginçse veya önemli bir son dakika haberini içeriyorsa bunu arkadaş ve aile mesajlaşma gruplarını göndeririz. Bu yazılar grubumuzun bir kısım tarafından okunur, bir kısmı tarafından okunmaz. 

 Bu linkleri sosyal medyada paylaştığımızda olan şey ise, zamanla çok aşağılarda kalmalarıdır. Günümüzdeki sosyal medya tasarımları en son paylaşımları en tepede gösterme odaklı. Bunun olumsuz yanı ise altı ay veya bir sene öncesinde aynı konu üzerine ne yazdığımızı görme olasılığımızın olmaması. 

 Blogların sevdiğim yanı buna izin vermeyecek arşiv sayfalarına, etiketlere ve arama butonlarına sahip olması. Evet, Twitter'da da kişiye dayalı bir arama yapmak mümkün, lakin bloglar kadar elverişli ve tekrar tekrar kullanıma açık değil. 

 Peki ben ne yapmayı planlıyorum? Bahsettiğim bu iki noktadan yola çıkarak, o gün baktığım haber sitelerinde ilgimi çeken haberleri burada gün gün paylaşmayı. Böylece bir tür unutmanın önüne geçmeyi düşünüyorum. Ayrıca konuları birbiriyle bağlayabilmeyi. Etiket ve arşiv sistemiyle aynı konuda yazılmış haberleri birbiriyle bağlayabilme ve daha detaylı okuyabilme şansına erişmiş olacağım. 

 Bunun sınırlılıkları nedir? Her gün yapamama olasılığımın olması, haber kaynaklarını ve haberleri kendi dünya görüş ve ilgime göre seçecek olmam, sınırlı sayıda kaynak ve habere bakabilecek olmam. 

 Blog kendime ait olduğu için bunların herhangi bir manası yok. 

 Peki bugün hangi kaynaklara bakındım ve neler dikkatimi çekti? 

 Euronews Türkçe ve Africanews kaynaklarına baktım ve iki haber dikkatimi çekti, ilginç buldum veya hoşuma gitti.


 1. Suriye’de tutsak 10 bin IŞİD militanı var

 ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Suriye'de Kürtlerin kontrol ettiği bölgelerde yaklaşık 10 bin IŞİD militanının tutuklu kaldığını söyleyip, bu durumun tahammül edilemez olduğunu vurgulamış.

 IŞİD ile mücadeleye katılan koalisyon güçlerinden burada tutuklu vatandaşlarını geri almalarını istemiş. Gerekirse yargılamak için dahi olsa geri alın çağrısında bulunmuş.

 IŞİD'e karşı beraber ilerleme kaydettik ama hala yapılacak çok şey var, diye eklemiş.

 Bu kişilerin geri alınması, yargılamalarının nasıl olacağı, eski hayatlarına ve toplumlarına nasıl uyum sağlayacakları, geri dönünce nelerle karşılaşacakları, hayatlarının bu dönemini nasıl hatırlayacakları, bundan sonra neler yapacakları olacakları çok ilginç bir süreç olacağa benziyor. Bu haberi bu sebeple seçmiştim.


 2. Zambiya baskı altında seçime gidiyor

 Afrika uzak olduğumuz ve bilmediğimiz bir coğrafyaya benzese de, aslında diğer tüm coğrafyalar böyle. Medyada her ülkeden haber görebilmek imkansız, takip etmek de imkansız. Sadece çok merak ediliyorsa aranıp bulunması gerekiyor sanırım.

 Habere gelecek olursak, Uluslararası Af  Örgütünün raporuna göre, Zambiya'da 12 Ağustos'ta yapılacak seçimleri baskı altında gerçekleşecekmiş. 1991'de çok partili hayata geçen Zambiya, Afrika'daki istikrarlı demokratik ülkelerden biri olarak görülürken, şimdiki başkanları Edgar Lungu bu durumu tersine çeviriyormuş.

 Son beş senede baskı, muhalefete yönelik tutuklamalar ve polis cinayetleri görülmekteymiş.

 Açıkçası hiç de hoş ve ilginç olmayan bir haber olduğunu şimdi fark ediyorum. Yazarken dahi canımı sıktığını söyleyebilirim. Sadece demokrasinin dünyanın farklı yerlerindeki görünümlerini ve ülke bazlı gelişimleri öğrenmek hoşuma gidiyor, hepsi bu.

 Bu yazıyı burada noktalıyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir başka yazıda görüşmek üzere.


18/03/2021

İlk yazı

 

David Perkins,Unsplash


Bu, bu alandaki ilk yazım. Sevdiğim bir sözü ise bu alana isim olarak seçtim. Bu söz eğer geçmişin birikiminden bihaberseniz; ne her şeyiyle içinde yaşadığımız, hissettiğimiz bugünü anlayabileceğimizi ne de yarına dair isabetli bir tahminde bulunabileceğimizi söylüyor. Bu söz Goethe'ye ait: “Üç bin yılın hesabını görmeyen karanlıkta yolunu bulamaz, ancak günü gününe yaşar.”

Yaşam her boyutuyla anlamak için çok karmaşık, kavrayabilmek çok zor. Peki, herkes bildiği kadarını yazsa, bunu diğerleri okusa ve işler kolaylaşsa? Bana göre blog yazmanın mantığı budur. Bildiklerini, düşündüklerini ya da hissettiklerini yazarak aktarmak. Bundan kendine ya da bir başkasına fayda sağlamak.

Yazmamın bir diğer sebebi, bunun içimde derin bir istek haline gelmesi, tam olarak ne yazacağımı bilmesem de, yazmaya derin bir istek duyuyorum, içimde birikiyor sanki. Ben de en yazından bu yazıyla bu isteği dindirmek istedim bir nebze. 


*Düzeltmeleri için Zümrama teşekkür ederim.